17 Ocak 2009

m.ö. - m.s.

m.akat
İlk kez bir yaz okulunda ders almıştım ondan. Oysa adını duymam, ev arkadaşımın her hafta onun dersinden sonra anlattıklarıyla olmuştu. Çok merak ediyordum. Derse girdi oturdu masaya sonra sınıftakileri süzüp pis pis gülmeye başladı (erol taş misali). Ön sıralardakilere bakıp "ben sizi bırakmış mıyım?" dedi. Uyuz olmuştum daha ilk dakikadan. Ben dersi üstten alıyordum (çok çalışkan olduğumdan değil önümüzdeki dönem alttan gelecek derslere kredi açılsın diyeydi bu). Ondan sonra çocuklarla dalga geçmeye başladı. Yüzüne sövse gülüyordu çocuk. Hoca ise "bak bak nasıl hoşuna gitti orgazm oldu herif" diyordu.

M.Ö. ve M.S. nin milattan önce veya milattan sonra olmadığını Mehmet AKAT'tan önce ve Mehmet AKAT'tan sonra olduğunu savunan adamdı. Gerçektende böyleydi. Bir gün sınav sonrası çocuk isyan ediyordu

-hocam 10 almışım mümkün değil?
-oğlum benimle tanışmadan önce adını yazamıyordun, adını yazmayı öğrendin sayemde 10 verdim işte.

stadnard notları vardı. 10 - 60 - 100 başka not alanı görmedim. kendi tabiriyle "tırıvırı" şeyler öğretmiyordu. hiç yoklama almaz ama dersi hep ful çekerdi. hatta ben 2 şubenin dersinede girerdim arkadaşla. o kadar eğlenceliydi. "tiyatroymuş sıtendap mış oraya gideceğinize derse gelin ders daha eğlenceli" derdi.

65 yaşından sonra Usame Bin Ladin'in adamı olmayı düşünürdü. "Hayatımda büyük bi etki bıraktı" dediği ikiz kulelerin yıkıldığı malum 11 eylül saldırısı sonrası vermiş bu kararını. "Bu işi yapan usame midir amerika kendisi mi yaptı kim bilmem ama kim yaptıysa bir mühendislik harikası" der, uçağın çarma hızı, üzerindeki yakıt miktarı, binaya çarpış şekli filan hep anlatırdı derste. ayrıca 65 yaşında sonra meclisi bombalamayı isterdi =)

bi gün derste çocugun biri "hocam aslında uzaya giden ilk aracı osmanlı zamanında biz göndermişiz" demiş hocaya kafayı yedirtmişti. çocuğa laf anlatamayacağını anlayınca "peki sonra ne olmuş? o teknolojiyi götümüze mi sokmuşuz" demiş beni benden almıştı.

bi gün çay almaya indiğimi görünce "bana da çay alır mısın?" demişti. çayı plastik bardakta verdiklerinden ben 2 bardağı içiçe koyup öyle götürdüm. 2 bardağı iç içe koyduğumu görünce "sen hep böyle mi kullanyorsun" dedi. evet, dedim. "vauuvvv işte ısı tranferi görmüş bi insanın farkı..." diye başlayıp çayın sıcaklığının iki bardak arasında havayla teması ve nasıl eli yakmadığı merkezli bi ders anlattı. oysa be onu düşünmüyordum tabi. yapıyordum ama o kadar bilinçli değil =)

ayrıca feysbukta şöyle bi videou var buyrun



türksün di mi tadında hikayeleri vardı.

düşün tasarımcısın, asansörün tamburunu direk motora bağlıyorsun sonra uzaya giden ilk türk aracı beşevlerden kalkıyor.


arabanın aksını dökümden yaptın ilk engebede arabayı dağıttın , hidrolik borusuda dağıldı bi fıstlık fren kaldı can havliyle onu da bitirdin kendini bahçede buldun

...bir trenyolu köprüsü yapmış, köprünün her iki tarafına da hareketli destek koymuş ilk tren seferini geçmek için köprüye geliyor. felaket felaket üzerine. trenin makinisti de sizden. artık köprüye geldiklerinde bakarız köprüyle tren yarıştıgında hangısı daha önce karşıya geçecek..


Kızılayda yürürken karşınızdan gelen adam hiç istifini bozmadan direk üstünüze geliyor...
Sizin çekilmenizi bekler...
Ama sizin mühendis olduğunuzu da bilmiyor tabii...
sağ omzunuzu destekleyip adama bi çarpıyosunuz...
çıt sesi geliyor
adamın körücük kemiğini kırmışsınız



Cis.Day. sinavindayiz. Arkadaslardan biri sinavda Mehmet hocaya seslenir:"hocam, moment denge diyagramini cizmemize gerek var mi.. yok yani soruyu yaptim da, cizmezsek puan kiracak misiniz?"
Mehmet hoca:"Hayatimin sorusu.... Ulan o soruyu moment denge diyagramini cizmeden coz Nobel Bilim Odulu.... Lan Einstein`i mezarindan cikarsan cozemez diyagramsiz...."



biterken şunu dinliyore http://fizy.org/d4fTIPAeH-Z8yM

1 yorum:

İçimden Geldiği Gibi dedi ki...

eeeee sevdim ben bu hocayı...:)