27 Eylül 2008

deveyi diken, insanı ...

uygun kafiye getirin aklınıza. zira bu o kadar doğru bir laftır. Ramazan ayı olmasıyla insanların dini duyguları coşuyor. bunu bilenler hemen bu lafa kafiye uydurur gibi işini yoluna koyuyor.

Geçen gün bizim mahallede kahve sahibi Enver(Ağabey) Holding ile oturduk konuşuyoruz. Ramazan ayına kahveye hergün 3-5 dilenci 2-3 kuran kursu yardımı için para toplayan adam geliyordu. Bu hep böyle oluyor. Bende bildiğimden sordum Enver ağabeye. "Ne iş bunlar?" diye. Hemen sinirlendi, o kadar güzel yeni yeni duyduğum küfürler ederek lafı anlattı.

"bu mnısktiklerimin bi ramazanda mı aç kalıyor? Madem ihtiyacınız var öbür aylardada gelsenize! İhtiyacı varsa bende para vereyim kahvede de toplayayım. :Ancak bu götler bi tek ramazanda aç kalıyorlar sanki!

Bide o kuran kursu için para toplayan ibneler var! ulan şerefsiz, camide hoca 'oraya gitmeyin orada kumar oynanıyor haram' diyor. Ama kuram kursuna para toplarken hiç haram değil?! Lan götveren madem sen kuran kursu yaptırcan bizde gavur değiliz ya. Ama sen önce haram de sonra para isterken gel. Sokmadım hiç birini kahveye. Siktirin lan! dedim."

Ellerinden öperim ağabey dedim. yaşasın bilinçli kahveciler.!!!

25 Eylül 2008

izmitliye dikkat


Üniversiteden mezun olduğu ve Çıkış işlemlerinde çektiğim eziyeti daha önce anlatmıştım. az önce aklıma bir detay geldi.

Bizim bölümün 60 günlük zorunlu stajı var. ben her yaz günlerimi yaz okulunda geçirdiğimden pek imkanım olmadı. 20 gün yapabildim. bir yaz okulu sonrası kordsa'da. geri kalan 40 günü tek ders için bir sene boyunca boş boş beklerken yaparım diye düşünmüştüm. geri kalan 40 gün için Hyundai fabrikası tarafından stajer olarak kabul edildim. Gereli evrakları okula götürdüm, bölüm başkanımıza uzattım, "ben staj yapıcam evralarım burada" dedim. baktı baktı "hıı demek hunday, ama bunların zamanı bitti" dedi. ben inatla bir sene boyunca okula gelmediğimi tek dersim olduğunu ve onuda dönem içinde alamadığımı söylesemde adamın salladığı yoktu. tipik memur anlayışıyla "yassah hemşerim" triplerindeydi. kocaeli'den ankara'ya sırf bu iş için gitmiştim ve halolmuyordu. bende "sizinde.. stajınızında.. zamanınında..." diyerek döndüm izmit'e. yaklaşık 4:30 saat süren yol boyunca küfür ettim.. tek dersten geçsem bile okulum staj yüzünden yine uzayacaktı.


tek dersten geçip mutluluk şaşkınlığını üzerinden atar atmaz aklıma staj mevzuu gelmişti. bizim okulda böyle şeyler pek sallanmaz dedim.giderken 2 kişiyi gördüm bizim sınıftan onlarıda aldım yanıma çıkışımı almak için a4 kağıdıdaki 10larca imzadan biri staj komisyonu başkanınındı. gittim odasına bidibidi anlattım olayı. "stajınızı tamamladınız mı?" dedi "tabiki" dedik kendimizden emin. "nerden bileyim ben, nasıl inanayım size" demesin mi? desin desin.. dedi zaten o sırada odada beni tanıyan okuldan başka bir hoca vardı. ona sordu "hocam bunlar staj yapmışmıdır ne diyorsun" dedi. "2 sini bilmem ama ortadaki izmitli olan biraz sakat adam" diyerek o an gözüme erol taş gibi gelen pis bir kahkaha attı. "hassiktir lan" dedim içimden. ama bu gülüş hiçte öyle kötü birşeylere işaret etmiyordu. staj bakanı olan hoca dosyadan 3ümüzün adlarını arıyor. diğerlerini buldu. benim adıma bir türlü ulaşamadık. (6-7 sene okulda kalınca ne zaman staj yaptığını unutuyor insan) neyse sonunda sacede isimler yazan bir dosyada adımı bulduk.
"ee peki sen kaç gün staj yaptın?"

"60 hocam hatta hala çalışıyorum aynı yerde, tek ders sayesinde hiç okula gelmediğimden..." demiştim ve imzayı çaktırmıştım ve götüm başım oynamıştı..

24 Eylül 2008

biz büyüdük ve kirlendi dünya


"biz büyüdük ve kirlendi dünya" mı? yoksa kirlenen bi şeyi anlamak için büyümek mi gerekiyordu? eskiden en büyük problemim havuz problemiyken ne zaman düşünmeye başladım bu euro üzerinde.
bu sıralar okulu bitirip bir türlü avukat olamayan arkadaşım Gökay'a sürekli soru yöneltiyorum. O ise bıkmadan cevap veriyor. Çok kıskandım bu tavrını. Ben şimdiye kadar çoktan "bi siktir git" derdim. Aldığım cevaplar karşısında vardığım kanı; tek gerçek aldatıldığımızdır. Eskiden "boş ol" dedin mi işin içinden sıyrılabiliyorlarmış. Eşler birbirini aldattığında, kanun durumu çözerken; kanun bizi aldattığında kimden yardım isteyeceğiz? adalet gereklilikten çıkıp bir lütuf olmaya başladığı için mi kızmalı yoksa "örnek insan" olmayı tanımlayan gazetelere mi küsmeli oda olmadı televizyona mı küfür sallamalı en katmerlisinden.

biz ne şirin çocuklardık. özeldik sanki. ancak zamanla kan yerine kin dolmaya başladı damarlarımızda.

"derin sessiz bir karanlık..."

En son hangi türkümüzü heba etmiştik alman türk kırması rep gruplarına? En son hangi sinemacımız veya tiyatrocumuz gözlerini kapamıştı bir parkta? En son hangi siyasetçi gözleri dolarak demişti "gittiler ama gelecekler, diyemiyorum". En son hangi onurumuzu satmıştık ve en son hangi hayalimizi satmıştık? Toplu bir aldatılmadır bu. Kocasına senelerce emek vermiş bir kadının hüznüdür bu toplu aldatmanın karşısındaki.

inanmalı bir yeniden doğuşa

resim 10 yaşındaki yeğenim buse'nin paint çalışmasıdır

23 Eylül 2008

enrique iglesias - somebody's me




you, do you remember me?
like i remember you?
do you spend your life, going back in your mind to that time?
cause i, i walk the streets alone,
i hate being on my own, and everyone can see that
i really fell and i'm going through hell.
thinking about you with somebody else.

somebody wants you,
somebody needs you.
somebody dreams about you every single night.
somebody cant breathe, without you it's lonely.
somebody hopes that one day you will see, that somebody's me.
that somebody's me...

how, how did we go wrong?
it was so good, and now it's gone
and i pray at night, that our path's soon will cross.
what we had, isn't lost.
cause you are always right here in my thoughts..

somebody wants you,
somebody needs you.

somebody dreams about you every single night.
somebody can't breathe, without you it's lonely.
somebody hopes that someday you will see
that somebody's me...

you will always be in my life, even if im not in your life.
cause you're in my memory...

you, when you remember me?...
and before you set me free, oh listen please...

somebody wants you,
somebody needs you.
somebody dreams about you every single night.
somebody cant breathe, without you it's lonely.
somebody hopes that someday you will see, that somebody's me.
that somebody's me.
somebody's me...
that somebody's me...
that somebody's me...


20 Eylül 2008

avrupa avrupa duy sesimizi


Bu topraklar tarih boyunca savaşlara sahne olmuş. Herkes birbirini yemiş bu topraklar için. Hatta dünyayı değiştirecek planlar,olaylar hep bu topraklarda yapılır kimilerine göre. Ben bir filmde Türkiye ismini duyduğumda içim pırpır eder. Uluslarası büyük bir vukuattır bu.

Birileri bizim topraklar için kendini paralıyordu. Hala öyle olduğu söyleniyor. Ta moğollardan beri değişmemiş bizi bizden alma fikri. Bizi bizden başka kimse alamaz merak etmeyelim. İsterlerse 100lerce sosyolog görevlendirsinler. Bizim hakkımızda hiçbir net fikir sahibi olamazlar. Hiçbir plan yapamazlar. Hiçbir sosyologun bizi çözme becerisine sahip olduğuna inanmıyorum. Hayal gücü yetmez. Sevgisi, Nefreti, beğenileri, istekleri değişken bir acaip toplumuz. Uğruna ne canlar verilen toprakları elimizden, tereyağından kıl çeker gibi alırlar. Haberimiz bile olmaz, sesimiz bile çıkmaz. Ama mesela kolaya zam gelir, tek yürek olur boykot ederiz.

Peki hepsi iyi güzelde. Niye kıl bu avrupalılar bize? Zamanında Hazar denizinin altından gittik diye mi?
Kızılderililer aslında Türk diye bir geyik varya. Belli aralıklarla Gazetelerde çıkıyor. Belki bundandır. Nasıl kızılderililerin anavatanlarını ellerinden alıp oraya Amerika dediler. Bu tarih yine tekerrür ediyor olmasın..

Tutaman


Fotografı ankara da çekmiştim. 220-221 nolu batıkent-mamak otobüsünden.. Üstelik ayakta kalmıştım.

19 Eylül 2008

Aydınlatın bizi



Bu insanlar ne kapkaççı, ne torbacı, ne tecavüzcü, ne katil. Zaten artık bu saydıklarım yüzlerini saklamıyorlar. Bu insanların Utanmaları bir adet battaniye için sıra beklemelerinden. Yardım(!) yapılırken birbirlerini öldüresiye ezmeleri, bu kadar umutsuz kalmalarından olabilir. Olay şanlıurfa da gerçekleşmiş. "Yine tipik türkiye manzarası" diyerek geçemeyeceğimiz hadise. Deniz feneri denen dernek demiyorum cemaat, milyon dolarları kaçırıp bu insanları köpek muamelesiyle yönetenlerin emrine veriyor. oğluna battaniye değil gemi alıyor. öbürleri memleketi satıyor. bizim buralarda bir laf vardır. "Sike sürülecek akıl yok" diye. İşte bu insanların veya bizlerin durumudur bu.!.. Önce insanların temel ihtiyaçlarını karşılama, orta çağdaki krallar gibi halkı vergiye bağla, neredeyse osuruktan bile vergi al, güvenliğini, haklarını hiçbir şeylerini yerine getirme. Sonra öbür elinle bir battaniye ver. senin için gitsin evinde mevlüt okusun.. Bunu nasıl aşacağız hiç bilmiyorum. Aklıma öğretmenler geliyor. Ancak o milli eğitimin kitaplarındaki saçma sapan şeyleri anlatarak büyütmeyin çocukları. Bunu yapmakta çok zor ama öğretmenler aydınlatabilir belki.. Çok pis küfür edesim var.. Hatta bezip bu memleketten siktir olup gidesim bile var ama mazosişt gibi seviyorum yinede buraları.. Aptal insanlar beni bezdirsede..



Pkk'yı silmeye çalışıyorlar. asıl terör bu. Habercilerde salya akıtarak çekmiştir bu görüntüleri..

18 Eylül 2008

bidi bidi

okul okul gözünüze soktum ama okuldan geliyorum, izmit seyahate bindim. aşti den karikatür mecmuası (bu kelimeyi çok seviyorum) aldım. elimde birde kitap vardı. 1-2 saat onları okudum. yanımaki adam bulmaca çözüp duruyordu. artık bulmaca çözmesini istemiyordum. o çözdükçe kendimi kötü hissettim. "ne var lan bende çözerim" diye düşündüm. sanki benimle alay ediyor "salaaak salaaak, çözemez kiii" diyordu. hemen laf attım. bulmacadan başka birşey düşünmeden.
-ankaralı mısınız? (biraz kavruk bir adam olduğundan otobüs izmit istikametine gidiyor olsada onun ankaralı olduğunu düşünmüştüm. ayrıca lap diyede bu mu sorulurdu)

-hayır. izmitliyim.
-hıı (hiç beklemediğimden mal gibi kalmıştım)
-siz
-bende izmitliyim.
-öğrenci misin
-hayır bitirdim ben okulu
........

yine okulu bitirdiğimi vurgulayarak bitirdim ama bu diyalog epey sürdü. Adam elindeki bulmaca ekini koltuğun alt kısmındaki pazar filesinin içine sıkıştırmıştı. Bunu gördükten sonra daha fazla konuşmak istemesemde. Hep böyle şehirlerarası otobüslerde çok konuşan 2 adam olurdu heh işte o konuma gelmiştim ama ben artık konuşmaktan vazgeçip sesler çıkarıyordum

-hııı
-heee
-cık cık cık
-abovv

adam coşmuştu. kızı ankara dil tarihi kazanmış, yurtkurda yaşadıklarından tut, ders kaydında çıkan problemlere kadar herşeyini anlattı. hele o ders kaydında yaşanan problemleri anlatıp sonunda;
"bende üniversieyi birşey sanmıştım" demesi bütün konuşmanın özetiydi bana göre.
host yetişti ve : "su alır mısınız?" dedi. ben önümüzdeki boş koltuğu gösterip "oraya geçebilir miyim" manasında birşeyler dedim. hostesin olumlu cevabıyla adama dönüp;

-"sizde rahat rahat gidersiniz yorgun olmalısınız" dedim

bulmaca çözmesem bile, bu hareketle olaydan hemen sıyrılıp kulaklıklarımı takmıştım. isterse hala anlatsındı ama ben o küfür ettiğim, otobüslerde bidibidi konuşan ve kimsenin uyarmadığı iki adamdan biri olmamıştım..

16 Eylül 2008

vur vur inlesin..

Eziyete maruz kalıp bu kadar mutlu olan başka insan varsa onun önünde düğmemi iliklerim ayrı konu. Öğrenci işlerinde örgü örüp, yandaki teyzelerle gün havasında dedikodu yapan teyzeye "Çıkış işlemleri için neler yapmam gerekiyor?" dedim. Gözlüklerinin üzerinden bakıp "bunu alıp üzerinde yazan yerlere imzalatıp getir" dedi. "Vauv çok kolaymış dostum" gibisinden, sanki hayatında bir amerikan okul servisine binmiş insan gibi tepki vermek istedim ama bir a4 boyutundaki kağıtta bu kadar çok imzalanabilecek yer olduğunu görünce yine o eski hiç servise binmemiş adam oluverdim.. Okulun merkez kütüphanesine 10ytl borçlu çıktım. kitaplarını geç vermişim. "kitaplarını aldım diye bana para vermeleri gerekir" diye düşünsemde kavga çıkmasın diye verdim parayı. Hayatımda bir daha karşılaşmak istemeyeceğim insanlar arasında ilk 5e girebilecek bölüm başkanımız, konuşurken tükürdüğü için fazla yaklaşılmaması gereken adam imza attı ve;
-oo bitirdin demek
-evet hocam sonunda

ben içerdeyken sınıftan başka bir arkadaş geldi oda bitirmiş okulu bu sefer ona

-sende mi bitirdin?
-evet
-sen pek çalışkan değildin değil mi?
-?!..

dumur olup kaldım. Ne demekti lan bu. Nefret etmekte haklıymışım. Ne pis bir adammış bu.

Yaklaşık 10 yere daha gittim ve hepsinde "buralar hep benim" havasındaki insalara imza attırdım. Resmen işkence tadında geçti günüm.sabah 9da başlayıp akşam 17:55 de bitmişti. Hele bir gerizekalı memur vardı "çarşamba gel kardeşim" dedi. Bi siktir git demek istedim ama beyefendi kişiliğimi bozmayıp demedim..

Merkez kampüste sigara yakma gafletinde bulundum ancak şanslıymışım, daha kurtlar sahaya çıkmamıştı..

12 Eylül 2008

Gazi Üniversitesi

Hoşgeldin Ramazan



Memleketimizde kime sorsan en süper müslüman o. En dini bütün o. Oruç tuttumuhayatı değişen o. Ramazan ayı geldi gerçi yarısı olcak ama ben yeni hoşgeldin diyorum kendisine. Gazi üniversitesi öğrencisiyseniz epey deneyim sahibi veya efsane duymuş olursunuz ramazanla ilgili.

misal ramazanda yemek yiyemezsiniz. oruç tutmadığınız zamandan bahsettiğimi haırlatırım. Okul içinde çay sigara v.s. tüketemezsiniz. kendisine "reis" denilen adamlar gelip size gider yapabilir. Hatta bir kızı ramazanda mini etek giydiği için dövdüklerini duymuştum inanır mısınız?.. ben gazi de okuduğumdan inanırım.. Ne anlatılsa inanır olmuştuk..

Bir ara benim başıma gelmişti. Okulda basket oynadık arkadaşla. Eve dönüyoruz saçlarım o zaman uzun olduğundan lastikle bağladım. Okuldan çıkmaya yöneliyorduk 2 takım elbiseli babam yaşında adamlar "siz kimsiyiz? hangi bölüğmde okuyorsuğuz? mınıza koruz bura gazi!" gibi laflar ettiler. Ne oldu demeye varmadan "o saçlar ne len. burası gazi saçlarını çöz çabuk." oha nereye gelmiştim ben. 2 lavuğa dalsak belki dayak yerdik ama bi iki tane vururduk ancak hemen ilerde 15-20 tane daha takım elbiseli ve bunlar gibi reis olanlar vardı. O yüzden paşa paşa "heee demek gazii" deyip yolumuza gittik. Okulu bırakmaya çok teşvik ettim kendimi ama bırakmadım. Sonra gitmemeye başladım. sınavlara bile gitmiyordum bazen. bi kere geceden kesmeyi unuttuğum top sakalla gitmişim kapıda fark edince gitmedim okula..

Ramazan dedim okula girdim yine. Sonunda bitti ya. Neyse "ramazanda herşeye zam götünüze girecek" şeklinde çok haber gördüm şu güne kadar. Niye ramazanda artar bu fiyatlar? bu esnaflar ki çoğu şako olan esnaflar neden zam yapar herbişeye. Cevap: çünkü onlar müslüman(!) çünkü onlar çok imanlı(!) ramazanın geldiğini biliyorlar ya. hemen düdüklüyorlar müslüman kardeşlerini(!). asgari ücretle geçinen adamın sadece pide yese bile zor geçineceği bir ülkede olmasın kardeşim ramazan filan. Böyle zam olacaksa siktirsin gitsin. Tatlilar ramazandan önce 10 liraysa şimdi 15 lira. Çok bereketli ay ya bu ramazan.Hemen bindir fiyatları nasıl olsa bereketli. Tabi amuakoyyum gel ben sana göstereyim bereketi.

Stv de kanal7 de filan iftar sohbetleri oluyor bakıyorum tiplere alayı şako zaten. Geçen birinde adam röportaj yapıyor şöyle diyordu: "ramazanda nasıl oluyor anlamıyorum ama 3 liralık sofra kuruyoruz sanki 10 liralıkmış gibi zengin oluyor." Bi siktir git kardeşim. tamam tayyipsporlusun anladık bu kadarda taşak geçmeyin milletle. hayır onu geçtim bunları izleyip inanan insanlar var. Asıl onlar için üzülüyorum.

bu konu çok uzun ilerleyen günlerde dönmek lazım.

yazıyı tekrar okuyunca nerelere kaymışız..

11 Eylül 2008

Bitti

7. sensine başlarken bitti üniversit hayatım. Evet geçtim sınavdan. Bugün internette açıklanmış "başarılı" yazıyordu. Kendime "evet lan başarılıyım" dedim. Sonra okul hayatım gözümün önünden geçti. aklıma şu amerikan filmlerindeki okul servisleri geldi. ömrümün çoğunu okuyarak geçirdim ama bi kere binemedim şu otobüslere. vay be

10 Eylül 2008

Okul

Bugün 7. yılına giden gazi üniversitesi hayatıma nokta koymak için sınava girdim. Bir tek ders yüzünden bir senedir hiç okula gitmeden öğrenci indirimlerinden faydalanabiliyorum ancak artık sıkılmıştım. Girdik sınava fenada geçmedi 6 senedir yapılan bu sınava ikinci girişim bakalım bu sefer 60 alıp okulu bitirebilecekmiyim.

Sınavı geçip okuldan benim gibi hafiften gerizekalı oldukları anlaşılan ("6 sene insan bi dersten geçemez mi?" bu kanıya varmam için iyi bir soru) arkadaşlara gelmek istiyorum. Okula gittim sınıf arkadaşlarımı gördüm şapur şupu öpüşmeler koklaşmalar. Okul zamanında uzaktan bir "merhaba" ile geçiştirilen adamlar böyle yapınca "çok özlemişlerdir heralde" dedim. Ee özlenmeyecek adam da değilim.

Ne yapıyorsunuz ne zaman geldiniz ankara'ya dedim. 2 yıl önce aynı evi paylaştığım 2 adama. Daha önceden Şako olan bu adamları çokta sevmezdim aslında. Evsiz kalıp mecburiyetten bunların yanına çıkmıştım. Yine de sever sayarım kendilerini, o ayrı. Soruyu sorduktan sonra duraksadılar. "ee 2-3 gündür buradayız" diğerde hemen destekledi "evet evet öyle". Çok zor bir soruda sormamıştım ama telaşlandılar şaşırdım. "Sınav öncesi strestir" dedim geçtim. Daha sonra bir arkadaştan öğrendim ki bu adamlar bir aydır ankara da ve bu ders için açılan bir kursa gidiyorlarmış. Şimdi bu şakolara ne desem diye düşündüm önce küfür ettim. Sonra "ben de mi bi ibnelik var?" dedim. Onuda geçtim. Oruç tutmadığımı görünce daha bi dışlandığımı fark ettim ki işte o zaman harbiden küfür ettim. "Ben geceleri oruç tutuyorum" dediğimde ise Gazi üniversitesi'nde okuduğumu veya öğrencisi olduğumu bir an unutmuş gibiydim. Sınav sonucu 2 gün sonra belli oluyor. Çıkar ilişkileriyle dolu ve bir o kadar süper dostluklar kurduğum üniversite hayatını bitirmek istiyorum.

4 Eylül 2008

Askerden gelen sms

BİNGÖL KİĞIDA BU AKŞAM 4 ŞEHİT DAHA VERDİK.EPEYDE YARALI VAR .BİZİM BÖLGEDEN ŞEHİTLERİ ALMAYA GİDEN BİR TANE DE HELİKPTERİ DÜŞÜRDÜLER AZ ÖNCE...BURADAKİ TÜM DEVRELER OPERASYONA GİDECEK.. BAKARSIN BİR DAHA GÖRÜŞEMEYİZ..AKŞAMDA 4 KİŞİ TELEFONU YAKALATTI..GENEL ARAMA YAPILACAK...KAÇAK MESAJ ÇEKİYRUM...HERKES HAKKINI HELAL ETSİN..ALLAHA EMANET OLUN HAYIRLI GECELER....GÖZÜNÜZ ARKADA KALMASIN,KAHPE BİR KURŞUN GELENE KADAR ARSLANLAR GİBİ AYAKTAYIZ..TEK İSTEĞİM AİLEME HABER VERMEDİM..OLURDA BAŞIMA BİR ŞEY GELİRSE EVİMİBİ TEK SEN BİLİYORSUN AİLEME DESTEK OLUN YETER..AMACIM DUYGU SÖMÜRÜSÜ FALAN DEĞİL...KOMUTANLAR AİLELERİNİZE SEVDİKLERİNİZE HABER VERİN MERAK ETMESİNLER... MÜBAREK AYDA DUALARINI EKSİK ETMESİNLER...OLAYLAR ÜST ÜSTE GELİŞİNCE O YÜZDEN HABER VERMEK İSTEDİM TEKRARDAN HAKKINIZI HELAL EDİN.....

Kardeşim gittin, ne işin var oralarda, biz seninle deplasman yollarında piiz yapacaktık hani. Şimdi asker oldun, hemde komando hemde adını bilmediğim özel bir birliğinden. Kaç gel şu kayseri deplasmanına oda olmadı disera'da piiz yapalım yine! sokayım böyle aşka, sokayım böyle savaşa!!!!