28 Ocak 2012

Evrenin sırrını verecek değiliz, ama..



Bloglamaya ara verince ne yazacağınıda bilmiyor insan.
Günlük koşturmaca içinde bazen akla geliyor bir şeyler yazmak, sizleri kendimden mahrum bıraktığım düşüncesi akılda yer ediyor. blogger’ın borsadaki hisselerinin değer kaybetmesi, zaytgast vikilik belgelerinin açığa çıkması, blogu bırakıp twitter ve feysbuka yönelmemden kaynaklı o sitelerin daha popüler olması, kaddafi’nin yokluğuma dayanamayıp acılar içinde ölmesi filan hep aynı döneme denk geliyor.
Bu acılara bir son vermek istedim.

Efenim bok gibi giden hayatımda tüm gudubetlikler yine beni buluyor. Bense hepsinden kaçacağımı sanıp rakıyla yıkanıp, vodkayla saçlarımı tarıyorum.
Alkolik oldum mu acaba?

Sigaraya yeniden başladım yokken. Sigara şirketlerinin, bloga yazmadığım dönemde karlarının düştüğünü gözlemledim. Bunun sebebi; sigarayı bırakmam olabileceği gibi, yazdıklarımı okuyanların efkardan sigaraya yönelmeleri seçeneğinide es geçmiyorum. Sigarayı bırakırken sakız çiğnedim azizim, Sakız. Nikotin sakızı dedikleri nane. Hani bıraktıktan sonra hiç aklıma gelmiyor, diye triplere giriyorlar ya. Külliyen yalan inanmam.
Uzun zamandır içiciyse kesinlikle canın çekiyor ama bi süre sonra unutuyorsun alışkanlığını. Fakat sigara içmenin zevkli olduğunu bildiğinden yine seni cezbediyor. Neyse 3 gündür filan 1 paket sigarayı bitiremesemde artık sigara içiyorum. Sigara şirketleri rahat edebilirsiniz, yazı bile yazdım daha ne yapaydım.

Sevdiğim kadının ağzına sıçmamdan bütün bunlar. Sigarayı yine bırakabilirim, traş olur, duş alırım ee sonra? Sonra yanında hayatının kadınını görmek ister insan ama göremez, aynı kısır döngü başlar..

Ha bu arada bıyıklarım acaip uzadı, sigara içmeyede başladık ya sararır diye korkuyorum. Bildiğin bıyık var la bende. Sakalda var yeni yetme solcu gençler gibi.

İzmit istanbul arası otobanda yol açık, kar erimeye başladı.
Sevgiler hepinize efem.