27 Nisan 2010


Ne zor şartlarda okumuştuk ey azizim.. bu ülkenin en iyilerinden bilinen üniversitelerinden biri. bu mudur yani teknolojik çözümünüz mua koduklarım. hatırladıkça uyuz oluyorum lan.

bunun gibi konuşan meşeler vardı. öyle adamlar yüzünden bir sene geç bile bitirdim okulu. kapılara kartlı giriş çıkış sistemi yerleştirmişler sınıflarda. hocalar girişte şeklini koyuyor cern de laboratuvara giriyor sanki şerefsiz. al işte içerde bu oluyor.

24 Nisan 2010

kurtlar vadisi tbmm




ben bi konuşursam türkiye sallanır diyordu dün akşam park pubda içerken dayının biri. dedim; 'sen milletvekili hatta başbakan olacak adamsın..!'

18 Nisan 2010

niye düğümlendiğini o tükrüğün boğazında, bile tam bilemeden sigarayı yakıyorsun ve karşılaştığın şey az evvelkinin aynı: yalnızlık.

1 Nisan 2010


Ne haber blog.?. epey oldu buraya yazmayalı. Hayatım pek iyi gitmiyor o yüzden olabilir, seni de geçiştirdik.


En çok pizzanın Kocaeli de tüketildiğini söylüyordu bi yerde okudum haberini. Çok garip geldi..
Müslüm Gürses itirazım var dinleyerek makina çiziyorum bugün, ara verip buraya bir şeyler yazmak istedim.


Ne yazsam bilemedim ayrıca. Ne ayaksınız bolm.
Bardı, kafeydi böyle mekanlarda tuvalete girince gözlerim pisuar arıyor. Kafada bi acaba var hep. Acaba yanlış mı girdim? Korkusu var. Pisuar görünce o rahatlama mükemmel efendim.
Ha geçenlerde Hyundai fabrikasına gittim. Koreli adamlar dolaşıyor ortalıkta böyle kısa kısa çekik gözlü bi sürü Koreli. Mistırın biriyle konuştuk hoş beş ettik. Değişik adamlar şu uzak doğulular. Çekik gözleri midir sevimli yapan bilmem ama yanaklarını sıkıp enseye bi şaplak atasım geliyor. Bizde böyle seviyoruz işte..


az önce fabrika içinde iş gözlüğü olmaksızın gezdiğim için imza aldılar. oysa ben göremiyorum lan o gözlüklerle. iş kazasına öyle sebep olabilirim. elimdeki kumpastı metreydi elimden düşer filan. hem kumpasta değeri okuyamıyorum, hata yapma ihtimali oluyor. anlasana be..

Alayınızı öperek gidiyorum şimdi.