22 Şubat 2009

yaz gelsin



babamla amcamın ortak bi anısı var bi ara anlatmışlardı. antep'e gitmişler. bi yerde yemek yerken izmit lafı ediyorlarmış (izmit çocuu tabi edicek). adamın biri hemen atlamış
-ağabey siz izmitli misiniz?
-evet
-ağabey orada hala yağmur yağıyor mu?

meğer adam askerliğini izmitte yapmış. hep yağpmur altında nöbet tuttuğundan hiç unutamamış..

buralarda hep bi yağmur olur hakkaten.. kış hiç bitmez gibi gelir. hele benim gibi sinüzitiniz varsa veya o nöbet bekleyen antepli asker gibi yağmur altındaysanız kış geçmek bilmez. kafayı yiyorum bikaç gündür. o yüzden bıleydim diye espri yapıyor olabilirim.

doktor ameliyat olmamı tavsiye etmişti ama ben tırstığımdan pek yanaşmadım ama şimdi isyan ediyorum kendime.. bu nasıl bi burundur bu kadar mukus üretiyor. nasıl baş ağrıtıyor..

hadi anladık sinüzitin var, başın ağrıyo, burnun tıkalı, sesin değişti filan. peki sen neyine güvenip dün akşam gidip halı sahada maç yapıyorsun?!! hee söyle lan it.. allaaan salaaa..
kendime kızıyorum blog kusura bakma ama hakettim. gittik dün akşam buz gibi havada maç yaptık. neyse koşarken filan soğuk o kadar etkilemiyordu ama top çüküme çarpmasın mı?!! çarpmasın ama çarptı işte. "çocuum olmicaakk" diye bağırasım geldi ama o acıyla kendimi yere bıraktım. herkes koştu zıpla git işe gibi tüm erkeklerin bildiği bu durumlardaki tedavi yöntemlerini söylediler. ilk yarı sonuna kadar gittim içerde televizyon seyrettim bişeyler içtim. ikinci yarı tekrar maça girdim. bizimkiler fena fark yiyordu.(hiç sahiplenmiyorum ben değil bizimkiler) girdim oyuna "madem fark yiyiroz biraz kavga çıkaralım" diye düşünüyordum ki allahın sopası yok diye buna denir. top bu sefer gözüme çarptı.. oha!! lan nasıl göze top çarpar diyebilirsiniz. bende diyorum bu kadar şanssız olunur mu? diye. demek olunurmuş. gözüm hala acıyor buz koymasam daha fazla şişer mal gibi dolaşırdım ortalıkta.
akılsız başın cezasını bişey çekermiş neyse o işte (bende tayyip gibi saçmalayım dedim)..
aslında şey daha güzel hani kamer genç demişti kürsüye çıkıp. sivrisinek saz, davul zurna az muhabbeti. ahaha ne güzel adam şu kamer genç. al karşına konuşsun sabaha kadar. ama bi düğmesi olsun tabi istediğin zaman kapatıcaksın.

işte böyle.. samiyene de gidemedim zaten. başım ağrıyor, burnum tıkalı. annem habire meyve yedirmeye çalışıyor, nane limon filan içiriyor. ben sadece ıhlamur içiyorum iyileştirmese bile süper bişey şu ıhlamur. çok seviyorum..

maçı izlemeye evden kaçıyorum annem soğuk şeyler içme diyor. isyan edip sokağa şortla çıkacak hale geliyorum...

7 yorum:

Puffy dedi ki...

Blogun cahili olarak sorar buldum kendimi,
post un tepesindeki müziği nasıl koyuyorsun Kandıralı???

Dobrowski dedi ki...

http://muzicons.com/

bu siteye girip üye oluyorsun. ondan sonra bilgisayarındaki bi müziği yükleyebiliyorsun.. verdiği html kodunu koyuyorsun çıkıyor.

Puffy dedi ki...

ellerin dert görmesin taner gülleri

Dobrowski dedi ki...

sizin dedeyi de gönderirsek çok fazla dua almış oluruz =)

Puffy dedi ki...

Bizimkini başkası göndersin bari."Bize o kadar laf ettiniz,sizinkini de gönderdi Gülleri" demesinler :)

Robaggio dedi ki...

yahu bugün hiç alakasız bir yerde durup dururken burnuma yosun-kum-tuzlu su karışımının o kendine özgü kokusu geldi...noluyo lan dedim :) gebze acaip soğuktu yemin ederim 15 dk ellerimi hissetmedim..sinüzit bende de var baş ağrısı bilinç kaybı her bok geldi başıma, üstüne bir de araba sürdük, işkence gibi..
neyse burnuma o koku gelince anladım ki mevsimin yaza dönme zamanı gelmiş..kış çok uzun sürüyor yahu..yetkilileri göreve davet ediyorum..cem uzan olaydı oyu ona verirdim o yapardı bak :)

Dobrowski dedi ki...

kerem, cem uzan idolüm zaten :D virgül olmasa keremcem olcaktı =)

gebze çok acaip yer ya. tırsıyorum oraya gidince. insanların tipleri filan bi acaip. havası bi acaip. "biz buralarda yabancıları sevmeyiz"diyen elemanlar gibi bakıyorlar ama kim yabancı o da var tabi.

sinüzit illet bişey. ameliyat ol dedi bana kronikmiş. ben hiç aldırmadım ama hala acı çekiyorum. lanet kış bitsin hakkaten..