22 Aralık 2008

faşizme karşı omuz omuza faşizm

halkın milliyetçiğine karşı çıkarken, "ezilmiş halklar" gibi sempatik laflar faşizme karşı kullanılıyor. ezilenlerin yanında olma psikolojisi diyebiliriz buna. bu psikolojiyle meseleleri değerlendirirken objektiflik sınırlarını aşıyor insan.
kürt faşizmi çoğunlukla farkında bile olmadan yapılıyor.
faşizme karşı, haklı insanların çıkıp "kürdüz ölene kadar" demesi gerçekten komik oluyor. hem ırka dayanan bi idolojiye düşman olacaksın hem de ırk vurgusu yapacaksın.

en boktan şeydir ırkçılık. karşıyken bile dikkatli olmalı. ezilen halk romantizmi kimseye fayda sağlamıyor çünkü. sadece varolan milliyetçiliği körüklüyör. yani aslında ıkçılığın önüne geçmek için yapılan şey yine ırkçılığı tetikliyor. kürt faşistlerinde oturup sorgulamaları gerekir bunu.
bu topraklarda faşizmin döktüğü kanlara eli bulaşan kim varsa, onun karşısında ne yapılabilirse onu yapmayı isterim. ama sen artık bu kanlarla besleniyorsan ve varlığını artık bu faşizme borçluysan egemen olanın faşizmi ağır basıyor. bi bakıyorsun karşısında durduğun adamlarla aynı kanda ellerin.

mevzu aslında "örtmenim camı ben kırmadım" diyen çocuğun camı kırmış olduğudur.

başkalarını savunmak iyi değildir türkiye de. klasiktir bu. "iyi güzel diyonda bu x'in eline koz verir" . ermeni soykırımı meselesinde böyle bi klişeyle karşılaşırsınız mesela "aman ermenilerin eline koz vermeyelim, olduysa bile saklayalım" ne kadar salakça olduğunu söylemeye gerek yok. ama mevzuyu illa komik hale getireceğiz. başbakan çıkıp "bana ne ya ben mi öldürdüm yeaa" diyyebiliyor.
lisede derslerin boş geçmesinden hep bunlar. mesela vatandaşlık dersine biyolojici girmişti bizde. bi subay girseydi mesela memlekette milliyetçi olmayan yetişmeyecekti. bu özür dileyen aydınlar işte bu yüzden "milli çıkarlarımızı düşünmüyorlar" o yüzden onlar bizim aydınımız değil. nasıl duygulanıyorum böyle şeyleri duyunca. canım benim.

"ama onlar da bizim topumuzu alıp kaçtı" di mi yaa

Hiç yorum yok: