15 Kasım 2008

Memleketi ayağa kaldıran Sakal-I Şerif hakkında

Gazetelerde , TV lerde bir SAKAL davası sürüp gidiyor. 21. yüzyılda halâ Devletimizin Başbakanından Kültür Bakanına kadar ilk çağın insanları gibi totem peşinde koşuyoruz. Bunu önlemek için HZ . Muhammet “Yarap benim eşyalarımı tapınak vasıtası yapma” demiş. Bu hadis, Peygamberin ağzından çıktığını, bütün hadiscilerin kabul ettikleri 17 hadisten biridir. Bu sözü söyleyen Hz.Muhammet traş olurken kıllarını toplattırır mıydı? Dünyada yüzlerce sakal şerif, diye tanımlanan kıl var. Hepsi uydurma. Topkapı Sarayı Müzesindeki Kutsal Emanetler, diye saklanan bir çok eşya onun bunun saraya, bahşış almak için getirdikleri nesneler. Fatıma anamızın seccadesi denen seccade 17. asır halısı, Peygamberin teyemmüm taşı olarak saklanan bir Asur tableti. Buna göre daha bir çokları. Bunları bir kitap halinde toplayan ilk Müze Müdürü Tahsin Öz’ in 1953 yılında basılan kitabı, ne yazık ki, zamanın devleti tarafından hemen toplattırıldı.O günden bugüne ülkeyi ayni kafada olanlar idare etti. Uydurulmuş şeylere inanmak, doğruları araştırmaktan daha kolay geliyor insanımıza. Bu sakal olayı bana başka bir olayı hatırlattı. 1970- 78 yılları arsında eşim Kemal Çığ Topkapı Sarayı Müzesi müdürü idi. Daha önce de müdür yardımcısı, kitaplık şefi olarak 1944 yılından beri çalışıyordu Müzede. Müdürlüğü esnasında o zamanın Diyanet İşleri Başkanı Lütfü Doğan Kutsal Emanetleri ziyaret etmek için randevu istiyor. Kemal Çığ gazetecileri getirmemek koşulu ile halka kapalı olan bir günde randevuyu veriyor. Karalaştırılan günde büyük bir cemaat akın ediyor Kutsal Emanetler salonuna. Peygamberin hırkası olarak tanımlanan hırka çıkarılıyor. Gelenler büyük bir huşu içinde dualara, kuran okumalara başlıyorlar ve sonunda her ay bu ziyareti yapmaya karar veriyorlar. Salonda iş bitince eşim baştakileri odasına kahve içmek için davet ediyor. Tam kahveler bitmek üzere iken Kemal Çığ “hazır bütün din büyüklerimiz burada iken kafamı kurcalayan bir soruyu sormak istiyorum” diyor ve sorusunu soruyor: “benim bildiğime göre Hz. Muahammet’in ağzından çıktığında bütün muhaddislerin hemfikir olduğu 17 hadisten biri “ya Rab benim eşyalarımı tapınak vasıtası yapma” dır. Şimdi sizin hırkaya ve diğer eşyalara dualar yapmanız bu hadise karşı değil midir? Der. Hepsi birden yerlerinden fırlar bir şey söyleyemeden oradan ayrılırlar. Fakat her ay gelmeyi istedikleri halde bir daha uğramamaları, sorusunun yanıtı olmuştu.

Şimdi ben de bugünkü hocalarımıza soruyorum: Böyle bir hadisi biliyor musunuz? Biliyorsanız neden bir sakal kılı, bir hırka peşine düşenleri, onlara dua edip onlardan medet umanları uyar mıyorsunuz?

Muazzez İlmiye Çığ


18 Nisan 2008

Hiç yorum yok: