31 Aralık 2009

golün adı 2010

herkese huzurlu mutlu mesud yıllar diliyorum.

duvara yatak resmi yapıp karşına geçip uyuyabilecek kadar rahat olun. ayık olun, şuan işten çıkıyorum sabahtan beri greslerin içinde kaldım. yeni yılda greslere gelmeden, kösteklenmeden gidin.
gülün adı golün adı, ne derseniz deyin 3 gün babalar gibi tatilim var. şaka lan ne tatili cumartesi burdayım makina çıkarıcaz. fak diyesim geliyor.

28 Aralık 2009

yeni yılın ilk tacizi


cuma namazında hoca tepeye çıkıp bi takım bilgiler veriyor. dinimize göre böyle şöyle v.b. şeklinde.
bu hafta cumaya gittim, imam beni mi gördü de söyledi tam kesemedim ama "yılbaşı kutlamak günahtır, ayıptır, terbiyesizlik yapmayın lan! dinimizde yeri yoktur. bizim örf adetimiz değildir. kendi örf adetlerimizi yaşayalım, dayatılmış kültürleri almayalım" falan filan manasında şeyler dedi.

bu imamlar camide mi yaşıyor sürekli? nedir lan olayınız. bi camiye gidelim dedik hemen olayın bokunu çıkardınız. günahtı bilmemne, yeni yıl diye sevinirsek taş olucaz nerdeyse. oha lan. hangi gezegenden geldiniz siz. Yeni yıl diye ağlayalım mı? Yok bak daha güzeli geldi aklıma. Yeni yıl mı tamam. Çıkın taksime, eğlenen mi gördün? Bide üstüne turist mi eğlenenler? Oh on numara. O zaman ne yapıyoruz ey Müslüman ahalisi, saldırın ulan! Taciz edin elle gözle lafla ne olursa. Her yol mübah. (mübah ne bolum) ah be abisi. Kandırıldık biz. Vicdanımı biraz rahatlatmak, belki ruh dinginliği olur diye bir cumaya gidelim dedik, tüm namaz boyunca hocanın dediklerini düşündüm. Ne diyo bu adam, ben niye onun arkasındayım diye düşündüm.
Camiye gidip cennette hurilerle fantezi kuran adamlar, taksime gidin bu yılbaşı. Hatta siktir olun gidin. Poliste size dokunmasın. Zaten gavur adeti bu, gavur inancı o yüzden taciz etmek normal. Sevinmeyecek kimse, eğlenmeyecek. O gece yasak hepsi. Hele kahkaha atan filan gördün mü hiç affetme. Kesin orospudur di mi lan! Sana böyle öğretildi o. Gülen kişi orospu olmak zorunda. Senin annen bi melekti belki ama sen yinede orospu çocuğu damgasını hak ediyorsun. Çok küfür ettim bak. Bende kafirim, hatta o gece içki bile içicem, polis basmaz, kimlik kontrolünü 5 saatte yapıp geceyi piç etmezse. Onlara da selam ederim. O gece çalıştıklarından ve eğlenmek günah olduğundan trafikte normal seyretseniz bile, “niye dışarıdasın? Kesin eğlenmekten geliyorsun!” diye ceza yazabilirler.

Ha bide yeni yılla ilgili hani 2009 yazan yaşlı bi amca gidiyor sırtında bi çuval, genç bi velet geliyor 2010 yazan. Ben ilkokuldaydım bu yapılıyordu, hala aynı tatava. Yeter kardeşim sıkıldık şundan.

bi ekleme daha; namaz sırasında otururken millet işaret parmağını kaldırıyor arada, "götü başı oynuyor" diye düşünmüştüm ama gerekli bişeymiş galiba.

24 Aralık 2009

bu toprağın sesi


bi kaç kere daha karşılaşmıştım. şimdiye nasipmiş. arabamı satacak olsam niye kendi resmimi koyayım internet sitesine? nedir amaç? "bakın ne kadar güvenilir, nur yüzlü biriyim" demeye mi çalışıyorlar. sahibinden.com ya gerçek olduğunu göstermek için "işte bak harbiden bi sahibi var" demeye getiriyor olabilirler. belkide "tamam arabayı beğenmedin, peki ben?"
kırklareline selam..

19 Aralık 2009

akıllı ol nasa!



mideme kıramplar giriyor 3 gündür. montaj, imalat, ofis arası gidip geiyorum sürekli. Beni gören yanına çağırıyor. Yeni bir makine ve benim çizdiğim ettiğim bir iş olduğundan, her türlü sorunda beni buluyorlar.
hatta o kadar boku çıktı mevzunun "kandıralı bey kolum ağrıyor, civatayı sıkamıyorum, gelip sıkar mısınız?" olayına giricez nerdeyse.
tamam eyvallah yapmadığım şey değil ama üst üste gelmeyin kardeşim. 30 kişi aynı anda bir şey söylüyor. o kafayla hangi mantıklı cümleyi söyleyebilirim?
ben oraya 10 yazmışım, adam gelip abi bunlar 9 olmuş, şimdi ne yapalım? diyor. sigarayı bırakmış olmama rağmen birşey dememdim. sabırlı adammışım.

teoride yapılanla, pratikte yapılan makine arasında epey farklar çıktı, bu projede. orasından aldır, burasını kaynattır derken tarzan imalata doğru gidiyoruz. ancak projeyi nasa yetkililerine göndermeyi düşünüyorum. onların bile çözemeyeceği bir makine bu. planlananla ortaya çıkan farklı oldu biraz. düşünsenize mühendisler oturmuş tartışıyorlar. bekleme süresini arttıran yarışma sunucusu gibi el çenede hayal ediyorum. "ne yapmışlar acaba?" belkide yapan kişiyi çağırırlar ödül vericez diye. sonra bütün çalışanlar birbirine "gelin gelin şu aptal türk geldi, biraz gülelim" diye herkesi toplayabilirler. ne var biz yaptık oldu! ben olmasam, yemekten sonra ağzını tişörtünün koluna sileceksin, ne pis adammışsınız.
çıkarın beni buradan. nöbetçileeerr!

15 Aralık 2009

Şirket maçı



Geçen çarşamba 7-8 arası yaşadıklarım.. Bugün aynı sahada yer aldığımız bi arkadaş yolladı karikatürü.

En gıcık olduğum şeylerden biri yalakalıktır, hele futbol sahasında hiç çekilmiyormuş. Müdüre pas atmalar. müdür bey alın demeler. bizim izmit çocuu tayfası müdür mü tanır? ne ayak bu boolum demeye başladılar bana. efendi çocuklardı birşey demediler.
Ya tamam x bey dersin olur da nedir bu müdürüm götünü yiyim ayakları?! zaten maçta bi asist yaptım o da herife denk geldi. kendimden şüphe etmeye başlicam neredeyse. yok arkadaş ben zaten gol olsun diye pas atmamıştım. o kadar yetenekli değilim bi kere.

13 Aralık 2009

Özür dileme manyağı

Ahmet Türk denen herifin oğlu Kandıra da askerlik görevine başlamış..
el üstünde tutulur o. nöbet yazarsın, yok insan hakkıydı, yok demokrasiydi, yok kişisel özgürüktü. ulan benim emrimde olacaktı o. koskoaca çavuş olmuştum. o zaman yanıma denk gelseydin ya! gece nöbet cezası yazardım normal adam olsa ama. bu it millet uyuyunca gelir kellemizi keser. başka ceza bulurdum ama komutanlar kendi koltuğunda oturtur böyle adamları
Bütün katilleri, teröristleri kandıraya doldurdular. hep haberlere bu gibi mevzular yüzünden çıkıyor.
Şimdi bu ahmet in oğluna alttan ranza vermezler, koğuştu, elbise dolabıydı dar gelir. haberlere konu olur. Bakanıydı, milletin vekiliydi çıkıp özür diler tüm kürt halkından. bizi bi domaltmadıkları kaldı ama hep onlara adalet amk. aponın kıçını silmeye bile adam tutacaklar.
Vandayken milletin konuşmalarından öğrendiğim, dağda yakalanan olsun, şehirde yakalanan olsun kim teröristse içerde krallar gibi yaşıyor, krallar gibi bakılıyormuş. ne var diyordu urfalı çocuğun biri. askerden sonra bende gidicem dağa..Hiç olmazsa karnını doyuruyordu orada.


Eylem yapıyorsun elinde türk bayrağıyla, faşist damgası yiyorsun. Türk olmak suç oldu amk yerinde. özür dileyin bu yazı için.

11 Aralık 2009

Teksasspor




yok ebesinin... ali sami


-mehmet sizin iletişim fakültesinin radyosu varmış bu akşam öğrendim
-aynen kandirali, bende dinliyorum bazen
-evet fena çalmıyorlar. kim yapıyor programları öğrenciler mi?
-off onu sorma ya bi hatun var orda program yapan, bizim okuldan. o insan olamaz! uzaydan yollamışlar onu kesin, görmen lazım..
(yandan bi ses)
-açık mı kapalı mı?

o sırada kahvede konuşan iki kişi, kafaları çevirmiş yanda onları dinleyen elemana bakıyorlardır. yandan bi ses eleman tekrarlar
-açık mı kapalı mı oğlum
-ne açık mı?
....???

- kız oğlum işte başı açık mı kapalı mı?

......................

9 Aralık 2009

yok ebesinin... ali sami

Haber:

POLİS-ADLİYE | YAHYA KAPTAN’DA FUHUŞ BASKINI

Yahya Kaptan’da para karşılığı araç içinde fuhuş yapmaya hazırlanan iki bayan suçüstü yakalandı

Aldıkları bir ihbarı değerlendiren Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Yahya Kaptan`da para karşılığı fuhuş yaptığı iddia edilen Kısmet U.(19) isimli bayanla irtibata geçti. Kısmet U., yanına Gülsüm Ş.(36) isimli bayanı da alarak Yahya Kaptan mevkiine geldi. Bayanlar, araç içerisinde cinsel ilişkiye girmek karşılığında 350 TL`ye polislerle anlaştı. Pazarlığın ardından paraları alan iki hayat kadınını polis araç içerisinde gözaltına aldı. Gülsüm Ş. ifadesinin ardından serbest bırakılırken, Kısmet U. ise fuhşa aracılık yapmak ve para karşılığı fuhuş yapmak suçlamasıyla dün adliyeye sevk edildi.

Yorum:
ERDOĞAN; 350 Çok
söyleyin onlara 350 çok yaaaaa ne o öyle bir ayda kazanıyorm o parayı ben evde 2 saat 50 iyi yani


bizimkocaeli haberi burada

hiç büyümesek ya! böyle çarpışanoto filan


küçükken ayakkabı bağcıklarımı hiç bağlayamazdım. annem bıkmıştı ve öğrenmem için bağlamıyordu, keza ablama da bağlatmıyordu. ben bağlamayı öğrenmek veya uğraşmak yerine hemen alt kata inip ananemin kapısını çalıp ona bağlatıyordum.
niye şimdi yok o ananem.. niye öyle biri yok hayatımda. çocuklarınız varsa, onlara yardım ediyorum diye, onların işlerini yapmayın. bilin onlara zarar veriyorsunuz aslında. ama ben yine öyle çocuk olsam keşke..

7 Aralık 2009

Müzakereler sonucu ülkenin mına koyduk

imralıdaki orospu çocuğunun hüresi 17 cm küçük diye özür dileyecekler utanmasalar! hala bu hükümeti destekleyen dangozlar var ya! amina koyim böyle işin arkadaş ya!
Terörle bir yere varılamazmış! Alllllllllll!!!! diye bi hareket çekerdim sana. vardılar işte nereye varılmaz

6 Aralık 2009

ihtiyarlıyorum


ihtiyarlıyorum..
saçlarda beyazlar artıyor
bu bile kocaelispor'a bağlanıyor.
doğduğum gün kaç insan ölmüştür diye düşünüyorum
gelen ölüm haberi sonrası

kimsesi vardı ama
sevgisi yoktu
ondan önce gitmişti buralardan

yalnızlık ne zordu
doğum gününde
bir cenazede
yalnız olduğumu düşünürken
gidenin mi kalanın mı daha yalnız olduğunu merak ettim.

sigara içmek için her koşul vardı
bıraktığım gün ölüm oldu
doğum günüm birinin ölüm günü oldu
sigarayı bırakıp yeniden doğmuş gibi oldum havasına girmek istedim
olmadı
yaktım akşam 2 sigara peşpeşe
böyle küçük dertlerimi
bu kadar çok düşünmeye başlamışım
anlaşlıyor
ihtiyarlıyorum

4 Aralık 2009

3 Aralık 2009

2012 de şampiyonlar liginde koyacağız real madrid e


izleyecek olan bu saate kadar izlemiştir, gerisi teferruattır efendim.
dün akşam iş çıkışı gittik filme. Klasik, kıyamet hollywood filmi. bunu tahmin ede ede yinede gittim filme, çok şaşırmadım.
Hindistanda madenlerdeki verilere bakarak anlıyor sakata geleceklerini, hintli bi eleman. Amerikalı arkadaşı, yani kurtarıcı bilim adamımıza haber veriyor. o verileri alıp amerikaya döndüğünde kral oluyor. Hintli elemanı ise bi daha sallayan olmuyor, film sonunda ailesiyle ölmeden önceki sahnesi dışında.
Bilim adamımız herşeyi tahmin ediyor, ancak veriler geldikçe çok az zamanları kaldıkları anlaşılıyor. 1 milyar avrosu olan insanlar için bir umut yaratıyor amerikalılar. Çinde yapılan gemiler. ben ilk etapta uzay gemileri yapıp, insanları belli bir zaman uzayda haplarla filan yaşatacaklarını düşünmüştüm ama senaristler o kadar abartmamışlar. Gemiler piyasaya çıkınca "bildiğin gemi lan bu" dedim.
Gemiler dediğim 3 tane gemi ama içinde kayboldunmu ömür boyu çıkamayabilirsin o derece. çinlilere yaptırıyorlar gemileri. abd başkanının sağ kolu "bu kadar kısa sürede bunu ancak çinliler yapabilirdi" diyor. bence en ucuz maliyeti düşünmüştür bu amerikalılar.
Yuri denen rus zengini gemiye alınmıyor ya. milleti galyana getirip gemiye koştukları sahnede, işte dedim adamım.
O kadar şanslıki ana karakterler. Yok ebesinin.. diyesim geldi. Klasik geyik, türkler yapsaydı "bu ne lan ne biçim film" derdik olayını üst seviyeye çıkardım, kahramanımız yarılan zeminden kaçarken "bunun cüneyt arkın olduğunu düşünsene" dedim..
Gertçekten çok rezalet sahneler var. bütün memleket, yollar yarılmış çökmüş adamımız limuzinle şehir turu atıyor. Elektrikler ise hiç kesilmedi ne hikmetse. Amerikan enerjisi demek böyle.

Ana karakterler bütün badireleri atlatıp gemiye kaçakta olsa giriyorlar. Bu salaklar kaçak girdi ya. illa bi mallık yapacaklar. Dişlilerin arasına kablo sıkıştırıp, geminin kapaklarının kapanamamasına sebep oluyorlar. hemen hatayı buluyor bilgisayar, makina dairesindeki dişlerleri ekranda gösteriyor. lan bunu düşündünüz ne güzel peki o kapağın kapanamaması ihtimalini düşünmediniz mi?! sinir etmeyin adamı. 2 tane dişliye bağlı herşey. Kahramanımız sıkışan kabloyu oradan çıkarmadan önce öpüşüyor bi güzel. insalığın geleceği madem benim elime bakıyo niye öpüşmüyorum?

Mümkünatı olmayan bir hamleyle yine hollywood aldatmacası, dişlilerin arasından sıkışan şeyi çıkarıyor kurtuluyor herkes.
Anlaşılıyorki Afrika kıtası yükselmiş, sular altında kalmamış falan. gemiler afrikaya yöneliyor hemen. ümit burnu adının boşuna verilmediğini anlıyorlar güya. benim yorumum ise; "bunca yıl eziyet, sefalet çeken adamlara kader gülmüş" oluyor.

Küçük kız ve şapkaları ise filmin en güzel, en tatlı şeyleriydi.