12 Ekim 2009

işimdeyim gücümdeyim


ilk iş günüydü askerlik sonrası. daha ilk dakikadan itibaren bi projeyi üstüme yıkarak yan basmama sebep olmuşlardır efem. hemen bitmesi gerekiyormuş, acilmiş, fransa dan sipariş gelmiş, finlandiya ya teklif vermişler onlarda alacakmış. vay arkadaş beni mi bekliyorlardı. dur daha kahvemi içmemişim bozuk param yok makinaya atacak. bunu kimse sordu mu hee? bi tane sebil koymuşsunuz oraya su içip durduk akşama kadar.. toplamışlar ofiste artık ne kadar bilgisayar parçası varsa birleştirmişler, ortaya çıkan bilgisayarıda benim masama koymuşlar. P4 işlemci ile hayvani programda çalışıyorum. programın açılması yarım saat zaten. ama müdür bey yüreğime su serpiyor(!) "yeni klavye, maus, monitör siparişi vericem ben" diyerek..

sabah erken gittiğimden sigara da bulamamışım. ankara da öğrenci yıllarında alıştığım kırmızı paket winston soft bulamadım ama lanet bakkalda uzun parlament vardı.. kırıp kırıp onu içtim bütün gün.

ofisteki elemanlar hiç konuşmuyor, üstüne biri gidip kemençeli şarkılar açtı. neyseki işe dalınca etrafı unutuyorum ama iş bitince çok fena yorulduğumu anlıyorum. ismail türüt benzeri adamlar şarkı söylüyordu bir ara onu hatırlıyorum.

müdür beylerle başka fabrikaya gittiğimiz dakikalar, işin en güzel dakikalarıydı. bi sürü makina çalışıyordu gürültü vardı ama o kemençe sesinden daha hoş geliyordu kulağıma.

işe başlar başlamaz "çarşamba akşamı halı saha maçı yapar mısın?" dediler "daha ilk gün oha". önce bi ortamı keseyim ondan sonra bakarız maç mevzuuna. ama inanıyorum bi sürü hami, lemi, şota ve arçil kardeşler mevcut efem..
öperekten gidiyorum.. giderken Erol Evgin - Bir de Bana Sor çalıyor..

Hiç yorum yok: