26 Ekim 2009





ben seni özledim. ben sensiz çok yalnızım. ben sensiz olmaya bak kaç yıl oldu hala alışamadım. ben senin yaşamış olduğunu bile bilmeden özlüyorum. ben geceleri hala kendimi sana emanet ediyorum. sabahlar oluyor. gün doğuyor. her şey aynı her yer, aynı ve ben yine göbeğimi eritmekle meşgulum ama kilo versem yada vermesem göstermem gereken sen yoksun artık.
ben seni özledim. ben sensiz yaprak gibi yaşıyprum. rüzgar yada fırtına ne taraftan eserse essin, ben o tarafa yolcu abbas. gördüğüm minyon bütün kadınlar hala sen. bütün yeşil gözlü huriler sen. kızıl saçlı dilberler tıpkı sen. hatta bütün kadınlar sen gibi gülüyor. bütün kadınlar sen gibi mutlu olmayı bekliyor. bütün for women yazan parfümler sanki senin için üretilmiş ama hiçbirisi sendeki gibi kokmuyor.
ben seni özledim. ben sensiz sabahları sahile iniyorum. kedilerimiz geliyor yine. simit peynir kopartıp veriyorum. yiyorlar ama artık eskisi gibi bakmıyorlar. sanki her miyavda seni soruyorlar. sürtünecek bir kadın hele hele sen olmayınca sanki karın doyurmaya gelmişlerde hani ben onları doyurmaya mecburmuşum gibi yiyip gidiyorlar. sen olmayınca teşekkür bile etmiyorlar. hatta bide naz yapıyorlarki sorma gitsin. ben onların hizmetkarı onlar senin emanetin gibi...

Ben seni özledim. Haki yeşil giysiler alıyorum. Mevsiminde nergis alıyorum. Sanki sen varsında sana verecegim. Hani sevdiğin şekerler vardı ya onlardan ısmarlıyorum kendime. O şeker o kadar mı yavan olur Allah'ım deyip yolda cam silen çocukları sevindiriyorum. Onlar nasıl mutlu oluyorlar. Eminim senin aldığın tadı alıyorlardır. Hani o köprü altındaki çingene çiçekçi var ya her seferinde:
"Gelmedi mi daha senin ki ? Ne uzun gurbetmiş" diye sordu çok uzun bir zaman. Baktı ki artık sen yoksun. Artık sormuyor. Hatta çiçek almam için bana bile dönüp bakmıyor bile.
Ben seni özledim. Hasret adına yazılmış bütün kitapları, bütün şiirleri, bütün romanları, bütün makaleleri okudum. Hatta benim yazılarım bile ilgi çekiyor ama ben onlar gibi okumuyor sadece yaşıyorum. Ama sen hala nerdesin onu bile bilmiyorum. Bu sene kış o kadar çetin ve sert geçti ki burada. Kar kış kıyamet ama ben seni almaya gelemedim. Soba yanıyor. ekmek kızartıyorum. kendime birde çay söylüyorum. yine herkes orada ama sen yoksun. onlarda sormuyorlar seni..
biliyorsun hatta umuyorsun. gelsen beni bıraktığın gibi bulacaksın. gelsen yine o kocaman yüreğimi sonuna kadar açacağımı biliyorsun. yine seni çok sevdiğimi biliyorsun. ama "aşk her şeyi affeder" diyordum ya hani. yaşamadan bilememişim. senden ve herkesten özür diliyorum.
aşk ihaneti affetmiyormuş.
özlemime rağmen..

Hiç yorum yok: